28 Ocak 2016 Perşembe

Soğuğun da etkisiyle mekan her zamankinden boştu. Pencere kenarındaki yerime yerleşip kahvemi söyledikten sonra fonda çalan müziği bile duymaz olmuştum. Bambaşka bir iklimdeydim ben artık.Bu kitap nasıl bir kitaptı.‘Güzel kitap’ denilen şey böyle bir şey. İnsanı, üzerinde konuşmaya, yazmaya zorluyor. Satırları okudukça bir yıldız parlıyor, bir melek yükseliyor, içimi bir sel basıyordu. Hissettirdikleri ile nasıl bir manyetik alanın yörüngesine sokuyorsa tespitlerinin yerindeliğine hayret ederken buluyorum kendimi .
“İlişki ‘yitebilen’ birşey değildir -nasıl 'varedilebilecek’ birşey de değilse..
Hep bir 'gerçekliği’ -'geçerliliği’, 'süresi’, 'süreci’ (zaman ile uzam içinde, başlangıcı ve sonu) - olsa da,
b i r
k e z kurulmuşsa, artık h i ç 'yok’ olmaz-
h e p
'var’
dır..”

diyor felsefeyle şiirin dans ettiği bu kitabında Oruç Aruoba.
Her okumada yeni bir şey katar mı bir kitap bir insana?
Katarmış.

23 Ocak 2016 Cumartesi

Gecenin Ritmi ~ Max Richter


“…Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi.Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum.Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette.Yüzümü yıkarken, acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba ‘insan’ denince hatırlanıyor muyuz?”
Posta Kutusundaki Mızıka bazı cümlelerini çok sevdiğim bir kitap.Hayat hiçbir yerde kolay olmasa da yaşadığımız yere minik kıkırdamalar eklemek bizim elimizde. Şimdi önümüzde yoğun bir kış, keşfedilecek yeni yerler,  tanışacak daha çok insan , öğrenilecek pek çok  şey, düşlenecek yeni hayaller  ve yazılacak yeni hikayeler var..İncecik yağan kar üzerine sevdiklerinizle güzel hikayeler bırakabileceğiniz bir hafta sonu dilerim..

21 Ocak 2016 Perşembe

Gecenin Ritmi ~ Max Ablitzer



“Niçin bugünü yaşamıyorsun Mümtaz?Neden ya mazidesin ya istikbaldesin? Bu saat de var.”
diyor Ahmet Hamdi Tanpınar çok katmanlı ve derinlikli kitabı Huzur’da. Dünün pişmanlıklarından, geleceğin kaygılarından uzak “bu saat” in tadına varabildiğimiz keyifli geceler..Günün en sakin, en içsel, en tenha saatleri başlamak üzere.

18 Ocak 2016 Pazartesi

Kumkurdu ~ Asa Lind

Güne her zamanki gibi başladım. Sabah daha güneş doğmadan kalkıp kahvaltıyı hazırladım. Bir yandan yarı uyuklayan gözlerini açamayan oğlumu gözlerini açmak için ikna etmeye çalışırken bir yandan da kahvaltıya daha uzun bir zaman kalması için kıyafetlerini giymesine yardımcı oldum. Ardından beraberce beslenmesini hazırladık. Diğer taraftan da kendi işime yetişme hazırlıkları, önceden planlanmış kıyafetleri giyme ve uyum sağlayacak aksesuarları arama koşusu, saçımı düzeltirken, diğer elimle yarım kalan çayı yudumlamalar, sabah sohbetleri, kikirdemeler, yollarda geçen saatler, iş temposu, yıl sonu raporları, toplantılar, sunumlar,  üzerine gündem depresyonu, eve dönüş, yine yemek, beraber sofra kurmalar - toplamalar, oyun, sulu boya ve ev ödevi döngüsü, bu sefer yavruşu erken yatmaya ikna ediş, masallar, kucaklaşmalar, öpüşler, ertesi günün hazırlıkları, dinlenirken bile evi toplamaya devam etmeler…. Olağan hayatın içinde bir sağa bir sola giden domestik anne tipi insan olarak nihayet serbest bir zaman diliminin içerisinde size bir kitaptan bahsedeceğim. Hem de işte böyle benim gibi çalışan, otomatiğe bağlamış oradan oraya yetişmeye programlı anneleri oldukça cezbedebilecek bir kitaptan.

Pırıltılı çocuk kitabı dünyamızda bir haftadır Kumkurdu rüzgarı esiyor. Bu akşam Kumkurdu serisinin ilk kitabını oğlumla okumayı bitirdikten sonra kitabın da etkisiyle oradan oraya koştururken zamanın ne kadar da hızla akıp geçtiğini düşünüp oğlumdan önce nasıl bir hayatım olduğunu hatırlamaya çalıştım. Pek beceremedim. Çok vaktim olmalıymış diye düşündüm sadece. Bir o kadar da hızlı geldi. Kuru kalabalık ortamlar, aşırı çalışmalar, sigara dumanı, orantısız samimiyet, bir garip entelijansiya! Az önce sıraladığım sıradan ailesel rutinler bile içine oğlum girdiğinde öyle güzel, dingin, huzurlu ve sıcak ki. O rutinler yoktu belki de ama başka rutinler vardı tabi. Hep olur zaten. İşte “sinek ısırıkları” diye tarif edilen belki anlatılmaya değmez bu küçük gündelik detayların bir araya gelmesinden ve tekrarından ibaretti aslında hayat. Yaşam stiliniz ve alışkanlıklarınız, en azından kendi değerlerini bulana kadar çocuğunuzun da yaşam biçimi oluyor doğal olarak. Ve yaptığınız iyi veya kötü her hareket onun ileride kendi yaşamını biçimlendirirken yapacaklarının tohumlarını atıyor ufak ufak. Bunu bilerek çocuk yetiştirince yaşamak daha bir özen gerektiriyor. Bu düşüncelerle odasına gittim; ilk defa görmüş gibi yine baktım uyuyan her mimiğine hayranlık duyduğum ponçik suratına. Kokladım. Doyasıya öptüm. O şimdi acaba hangi düşün içinde diye merak ettim. Dünyadaki mutlu olması en kolay ruh onun ruhu diye düşündüm. Ne kadar mutsuz olsam, ne kadar başım sıkışsa, ne kadar çıkılmaz bir durumda olsam bile onun varlığı her şeyi toz pembeye boyamaya kafiydi benim dünyamda. Gerçek bir haz.


Çocuklu hayatımızın her anında masallar ya da okuduğumuz çeşitli kitaplar bize oldukça yardımcı oldu. Çocukla ilgili aşmakta zorlandığım bazı zor anlarda çocuk kitaplarındaki kahramanların meseleye yaklaşımlarına başvurdum pek çok kere. Çünkü gözlemlediğim kadarı ile çocuklar, çizgi filmlerdeki veya masal kitaplarındaki özellikle de sevdiği kahramanların davranış biçimlerini anımsıyor ve örnek alıyor. Bu yönüyle kahramanlar pek çok zorlu konularda hayat kurtarıcı olabilirler kimi zaman. Çocuklar hemen seçiyorlar kendilerine yakın hissettikleri karakterleri ve yaşamlarına katıyorlar. Temel Reisten dolayı ıspanakla yıldızı barışan çocuk az değildir bilirsiniz. 


İşte bizim için Kumkurdu da çocukluğumuza bir bilge olarak yerleşti. Bir bilge diyorum çünkü bu kitap sayesinde oğlum kendi kafasındaki sorulara da cevap buldu sanıyorum. Okumalarımız sonrasında öyle güzel sohbet edebildik ki bu diyalogları bize yaşattığı için bile kitabın yazarı Asa Lind e sarılmak geldi inanın içimden.

Zackarina ve arkadaşı Kumkurdu’nun hikayelerinden oluşan Kumkurdu çocukların ve dahi yetişkinlerin ilgiyle ve yoğun duygularla okuyacağı harika bir masal kitabı . Zackarina’nın şehir dışında, sahilde kumsala bakan bir evde çalışan anne ve babasıyla alışılmış gibi görünen bir çekirdek aile hayatı vardır. Yazar çevreyi tasvir ederken bir tatlı huzur doluyor insanın içine. Öyle hoş bir yaşam alanı. Zackarina henüz okula gidecek yaşta değil. Günlerini deniz kıyısında kendine yeni oyunlar bularak, bisiklete binerek, ağaçlarla, kayalarla haşır neşir olarak geçiriyor. Çocuklara has bir merakla yetişkinlerin dünyasını adım adım anlamaya çalışıyor. Arkadaşı Kumkurdu ise öğrenmeye meraklı, yaşamı kavramaya çalışan Zackarina’ya her merak ettiği şeyi dolaylı yollardan, zorlamadan, sıkmadan ve eğlenceli bir şekilde öğretmeye çalışıyor. Söz gelimi; kendini sorgulayan Zackarina, “Ben, ben olmadan önce neydim sence?” diye sorduğunda, “Bunu yalnızca sen bilebilirsin. Bu senin öykün!” şeklinde cevaplıyor Kumkurdu. Güneş sarısı, çöl kumu gibi parlayan kürkü ile eşi benzeri olmayan bir hayvan bu Kumkurdu. Tabii ki insan yemeyen; sadece güneş ve ay ışığıyla beslenen Kumkurdu’nun bilmediği yok.

 
Basit hikayeler gibi görünüyor böyle anlatınca. Aslında anlatım oldukça sade; hikayeler de karmaşık değil gerçekten ama oldukça  kıvrak mesajlarla bezenmiş. Üstelik bu mesajlar öğüt veren tonda, ben büyüğüm bilirim edasında yazılmamış; satır aralarına ustalıkla gizlenmiş. Bu yönü ile Asa Lind’in  kalemini çok beğendim.

Çalışan anne ve babasının Zackarina’nın büyüme sürecine eşlik etmek, oyunlarına arkadaş olmak, sorularına cevap vermek için çok az zamanları vardır. Hep yetişmeleri gereken bir takım işler vardır, hızlı olmaları gerekir veya onun oyun oynamak istediği zamanlarda yapmaları gereken başka öncelikleri olur.  Ya da Zackarina’nın o an mutlaka yapması gereken, anne babası tarafından bildirilen bir dünya iş ve uyması gereken düzenler  vardır.

Oysa Zackarina’nın ona göre oldukça eğlenceli ve de saklambaç oynamak, balık tutmak, yüzmek gibi yapılması kolay istekleri vardır anne babasından. Neden bu kadar çalıştıklarını ve koşturduklarını hiç anlayamaz. Hayalleri uslu durmazlar, yorulmazlar, acıkmazlar ve üşümezlerdi. Harika bacakları varken bir heykel gibi neden durmalıydı ki; hem de tepinmek o kadar eğlenceliyken??
Kumkurdu ise hiç ertelemiyor Zackarina’yı. Ne zaman istese yanında oluyor, neyi merak etse cevabını onun anlayacağı dilde veriyor, kimi zaman ise yüreklendiriyor. Büyüme yolunda ona rehberlik ediyor. Zackarina ile Kumkurdu konuşmalarında yetişkinlerden, dostluktan, paylaşmaktan, çalışmaktan, dırdır etmekten, ailelerden, evrenden, zamandan , utanmaktan , mevsimlerden kısacası bir çocuğun kafasında kurabileceği pek çok şeyden bahsediyorlar. Konuşmaların içeriği ise bir çocuğu aydınlatacak bir yetişkini ise düşündürecek ve dönüştürecek zenginlikte.
Hikayelerden birinde bir sabah ailecek kahvaltı ederken  Zackarina yavaş yavaş kahvaltı yaparken işe yetişmesi gereken annesi hızlı hızlı yiyordu kahvaltısını. Onunla saklambaç oynamak isteyen Zackarina’nın isteğini işe gitmesi gerektiğini belirterek red etmiş ve öpücüğünü kondurarak işe yol almıştı. Bu kez de babasının yanına giden Zackarina balık tutmayı teklif etmiş ama maalesef babası da şimdi olmaz çalışmak zorundayım diyerek işinin çok önemli olduğunu söylemişti. Neden hep işleri var diye oldukça öfkelenir Zackarina. Sorularına Kumkurdu kendi çok zekice metodu ile cevap verir. Anne ve babasının davranışlarını anlaması için ona farklı bir pencere açacaktır.
Büyük küçük herkese ayrı bir tat veren, Kumkurdu ve Zackarina’nın maceralarını görünür kılan, onları resimleyen ise Kristina Digman.

Türkçeye çevirisinin güzelliği de taktire değer.  Kitabı İsveççe’den Türkçe’ye çeviren Ali Arda sade ve yer yer çocuksu doğal anlatımı oldukça iyi yansıtabilmiş kelimeleriyle.




Yine hikayelerin birinde Zackarina’nın çok tepindiğini düşünen anne babası için  Kumkurdu ile Zackarina arasında  şöyle çok hoş bir diyalog geçer :
“Ama annem ve babam benim çok tepindiğimi düşünüyor.En azından yemek yerken”
“Hah!” diye burnundan soludu Kumkurdu. “Onlar için demesi kolay. Ne de olsa büyükler ya.Çabucak unuttular.”
“Neyi unuttular” diye sordu Zackarina.
“Büyürken vücudun patlayan mısır taneleri gibi kıpır kıpır olduğunu! Bunu sen ben biliriz, her küçük kurbağa da bilir ama onlar bilmez,” dedi Kumkurdu. “Büyüdüler ya, hemen unuttular.”
Diğer bir çok masal kitabının aksine, çocuğun duygularının yanında sizin duygularınızı da önemseyen bir kitap; bu yönü ile de ayrı güzel.
Gerçek dünya ile bir çocuğun hayal dünyası arasında naif bir köprü kuran bu kitap uzun yıllar sonra da dilden dile anlatılabilecek kıvamda masallar içeriyor.
Kitap sürükleyici, adeta akıp gidiyor ve bittiğinde “daha fazla” sına ihtiyacınız oluyor. Neyse ki;  serinin masallarla dolu iki kitabı daha var..
“Karanlık ve bu akşam ne hoş,” dedi Zackarina.
“Karanlık sen nasıl istersen öyle olur,” dedi Kumkurdu. Yeni doğan ay gibi hafifçe ışıdı.
“Ne demek istiyorsun?” dedi Zackarina.
“Demek istediğim, eğer karanlıktan korkarsan,” dedi Kumkurdu, “o zaman tehlikeli olur. Ama karanlığı sevme cesaretini gösterirsen, o da seni sever”
O zaman Zackarina karanlığın kendisinden çok hoşlandığını hissetti. Zackarina’yı içine almış, kadife bir pelerin gibi üzerine örtülmüştü. Kalkıp eve gitti ve hayaletleri yalnızca çok ama çok azcık düşündü.
daha, daha, daha da fazla Kumkurdu…

14 Ocak 2016 Perşembe

Yaşadığımız dönemin gerçekliğinden

sıcak ve büyülü nereye kaçabiliriz?


“'Aşk’, çünkü, önemsiz; giderek, değersiz bir şeydir: kişinin ‘başına’, nedensizce; hatta, nesnesizce 'gelir’:” diyor Oruç Aruoba. “neden şu kişiye aşık olmuşsundur; kimdir, aşık olduğun - belirsizdir - çünkü, yalnızca bir 'etkilenim’, bir 'tutku'dur - işte : bir tutulmuşluktur…” diye peşinden gerekçelendirir.
“'Sevgi’ ise, dünyanın en önemli, en değerli şeyidir. Çünkü, kişinin bilinçle ve tam da belirli bir kişiye yönelik, bulunabileceği en yoğun ve en yalın - anlamlı; amaçlı - eylemidir. ” diye ekler ve bitirirken okuyucuya der ki
“Düşün: Sevgi, eylemdir.”
Düşünüyorum, sevgi bir fetihtir.
PLAYLIST  

9 Ocak 2016 Cumartesi

Gecenin Ritmi ~ Sleeping At Last


Zackarina üzerinde bir ağırlıkla Kumkurdu’nun yanına oturdu. Kendi kendine sessizce, “Mavili, ıslaklı, dalgalı, şlop, fıss,hışş hiss,” dedi
Kulaklarını dikmiş onu dinleyen Kumkurdu salladı. “Deniz” dedi. “Söylediğin şeyin anlamı deniz.Tabii senin dilinde bu sözcüğün bu kadar uzun olması çok doğal. Deniz kocaman bir şey olduğuna göre deniz sözcüğü de büyük olmalı, mavilli ıslaklı”
Zackarina’nın kalbi neşeyle çarpmaya başladı. Yeni bir sözcük denedi:
“Sesseli, vuvvelli, hovveli, püfürş, fürş.”
Kumkurdu bir kez daha dinledikten sonra bunun rüzgar olduğunu anladı. Çalılıkta hışırdayıp kayalıkların üzerinden kayarak ve taşların üzerinden zıplayarak esen ve sazlıklarda fısıldayan rüzgar olduğunu anladı. Zackarina birden kuş gibi hafiflediğini hissetti. Kumkurdu her sözcüğü anlıyordu ‘ Şimdi bu dili konuşan iki kişi olmuşlardı ve konuşmaya başladılar:
“Yuvarleli, topelli, rolle, rulle,” dedi Zackarina.
Kumkurdu havaya sıçrayıp, “Tabi ya !” dedi. “Takla atmak ! Harika bir düşünce.” Hemen taklalar atmaya başladılar; iki top yumak gibi görünüyorlardı. Başları dönüp yere yıkılana kadar takla atmaya devam ettiler.Gökyüzü dönüyor, dünya dönüyor ve onlar bu dünyanın ortasında kuma uzanmış birbirleriyle konuşuyorlardı.

~ Kumkurdu - Asa Lind

Bu kitabın kapağını açın ve çocuksu masumluğun muhteşem sahil atmosferi içinde seyahate başlayın.

8 Ocak 2016 Cuma

Annelere Ve Babalara Yardımcı Mobil Uygulamalar

Teknolojinin hızla ilerlemesi ile birlikte bilgiye erişim epey kolaylaştı. Teknolojinin yaşantımıza kattığı faydanın iletişim ve haberleşmeyi sağlamanın çok ötesinde olduğu da bir gerçek. Kişilerin birebir deneyim, gözlem, tavsiye gibi bireysel fikirlerinin yer aldığı forumlar, bloglar, instagram, facebook , pinterest gibi sosyal platformlar ile artık insanlar birbirlerinin tecrübelerinden yararlanıyor ve birbirine danışmanın keyfini çıkartıyor. Yeni bir tür yakınlaşmanın mimarı oluyor sosyal platformlar.

Bunun yanı sıra akıllı telefonlarımıza (ve tabi tabletlerimize) gerçekten bu unvanı hak ettirecek o kadar çok uygulama var ki ben bu uygulamalar içerisinde anne-babalar için faydalı olabileceğini düşündüklerimi kısa açıklamalar eşliğinde listeledim. Bence bir annenin hayatını kolaylaştırmanın yolu dağınıklıklarını toplamasına yardımcı olmaktan, takibini kolaylaştırmaktan ve bilgi dağarcığını beslemekten geçiyor. Özellikle çocuk sağlığı, gelişimi, güvenliği, çocukların faydalı bir şekilde oyalanması, öğrenmesi, beslenmesi için destek veren uygulamalar bir nebze olsun gidişatı kontrol altında tutabilmeye yardımcı oluyor.
İşte burada kendi severek kullandığım ve detaylandırmaya çalıştığım uygulamalardan en etkin şekilde yararlanmak için ihtiyacınız olan tek şey ise internet bağlantısı ve bulabilirseniz tabi biraz zaman. Annelere yönelik uygulamalar olarak bahsetsem de aslında pek çok bahsedeceğim uygulamayıanne adayları, babalar ve öğretmenler, bakıcılar, teyzeler, ablalar daha doğrusu çocukla iletişimde olan pek çok kişi kullanabilir ve fayda sağlayabilir.


İLK6YIL

Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) ve Türkiye Vodofone Vakfı’nın birlikte anne-babalar için hazırladığı ücretsiz bir uygulama. Uygulamayı indirdikten sonra 0-6 yaş grubundaki çocuğunuzun veya çocuklarınızın adını, doğum tarihini giriyorsunuz ve yaşına uygun olarak öneriler, pratik bilgiler, oyunlar, etkinlikler hakkında bilgilendirme sağlıyor. Buna ilave olarak çocuğun boy ve kilosunu takip edebileceği kısımlar ve persentil çizelgesi var. Ayrıca çocuğunuzun ilklerini kaydedebileceğiniz bir takvim ile fotoğraflarınızla albüm hazırlayabileceğiniz ve uygulamanın Aile Paylaşımı özelliğiyle bu özel anları aile yakınlarıyla da paylaşabileceğiniz bir kısım da mevcut. Uygulama, Android ve iOS işletim sistemlerinde kullanılabiliyor.6 yıllık büyüme periyodunda yönlendirici bir rehber niteliğinde. Annelere ve anne adaylarına özellikle tavsiye ederim.




PEDAGOG

Bu ücretsiz uygulama içerisinde neler yok ki… Çok cömert bir çevir çevir oku uygulaması. Keyifle okunabilecek çok çeşitli konularda uzman makaleleri, ev oyun önerileri, kitap önerileri, film önerileri, mekan önerileri mevcut. Ancak dahası var. İlk 6 yılında çocuk gelişimi, bebeklik, çocukluk ve ergenlik dönemleri ile ilgili pek çok konu başlığında rehber niteliğinde bilgiler, ailelere yönelik bilgilendirmeler, ebeveynlere dip notlar, ipuçları, çözümler, masallar, eğlenceli videolar, sık sorulan sorular, bildirimler,pek çok hastalık ve aşılar konusunda bilgilerle donatılmış. Ama uygulama bununla da sınırlı değil. Pek çok güzel etkinlik için ilham olabilecek  etkinlikler kısmı da oldukça başarılı. Ayrıca günlük ipuçları gönderen bu uygulama bazen tam 12 den vurarak kalbimi fethetmeyi başarıyor







OKUMA YAZMA ÖĞRENİYORUM ve HARFLERİ ÖĞREN

NIAYS Mobile Soft isimli bir yazılım şirketinin, özellikle 1. sınıf öğrenciler için geliştirdiği Okuma Yazma Öğreniyorum uygulaması tek kelime ile çok güzel. Güncellendikçe de daha da güzelleşeceğine inanıyorum.  Mevcut eğitim sistemiyle uygun olarak hazırlanmış içeriği, eğlenceli anlatım tarzı ve oyunsallaştırılmış eğitim aşamalarıyla, ilkokul 1. sınıfa giden çocuklar için oldukça dersleri pekiştirebilecek bir uygulama. Uygulama ücretsizdir ve uygulamayı bir kere indirdikten sonra internete ihtiyacınız olmadankullanabilirsiniz. Telaffuzlar ve adım adım öğretme hususlarında uygulamayı çok faydalı buldum.






Bu uygulamaya benzer HARFLERİ ÖĞREN adında bir uygulama daha mevcut. O da faydalı bir uygulama. Özellikle okula başlamadan önceki süreçte çocuklar harfleri öğretmede ve sevdirmede kullanılabilir. 


BENİM PILLBOX  (HAP HATIRLATMA)

Bir annenin görevleri arasında ebetteki yavrucukların ve koca bebeklerin ilaç zamanlarını hatırlamak vardır.  Ne yazık ki bu görevi bile annelerimizin üzerine yıkılmış durumda. Belki kendi ilaçlarınız,belki çocukların ilaçları, belki küçük kardeşinizin ilaçları, belki ilaçları umursamayan babanızın veya eşinizin ilaçlarını hatırlatmak için bu uygulama çok yardımcı olacak. Pillbox, ilaçlarınızı zamanında almayı unutmamanız için yazılmış bir hatırlatıcı. Görselliğe önem veren tasarımıyla öne çıkan  bu uygulamada hatırlatıcıları etkinleştirmek için hapları kutuya koymanız yeterli. İlaç zamanınız gelince önceden seçtiğiniz bir sesle haberdar edileceksiniz. İlaçlarınızı simgeleyen küçük resimleri, istediğiniz rengi ve şekli kullanarak kendinize göre özelleştirebilirsiniz. Uygulamayı kullanmanız için ağ bağlantısı gerekmiyor.Hele bu kış günlerinde oldukça faydalı.







NEFİS YEMEK TARİFLERİ  ve BEBEKLER İÇİN YEMEK TARİFLERİ

Bu iki uygulamayı da oldukça seviyorum ve kullanıyorum. Acaba besleyici ne pişirsem diye bazen epeyce düşünürüz. Çocuk için yemek bulmak kimi zaman iyice zorlaşır. Özellikle de kendi annenizden uzakta yaşıyor ve onun tariflerinden mahrum kalıyorsanız elinizin altında bu uygulamaların bulunması hayat kurtarıcı olabiliyor. Nefis Yemek Tarifleri uygulamasında bulunan Tarif kategorileri içerisinde bebekler  ve çocuklar için besleyici  yemek tarifleri bulmak mümkün. Bu uygulama internet ile çalışmakta ve yeni tarifler ile sürekli güncellenmekte. Elinizin altında binlerce tarifin olduğu bir yemek kitabı olması güzel. Bugün ne pişirsem kısmı ile de zaman zaman günün sorunsalına bir nebze olsa da merhem oluyor.






BEBEKLER İÇİN YEMEK TARİFLERİ uygulamasında ise miniklerin katı gıdaya geçmeye başladığı aylardan itibaren ayına uygun yiyebileceği oldukça güzel ve lezzetli tarifler mevcut. Uygulama internet bağlantısı olmadan da çalışabiliyor.







FİLİN BANYOSU ve BENİM ÇOK AÇ TIRTILIM

Filin Banyosu, çocuklar için hazırlanmış ücretsiz bir masal kitabı uygulaması. Kitabı ister kendiniz okuyabilir, isterseniz seslendirmeyi açarak arka planda okunmasını sağlayabilirsiniz. Hikayede Zara adlı küçük kızın bir gün evde otururken banyoda bir fille karşılaşması ve beraberce kırılan banyoyu tamir etmeye çalışırlarken başlarından geçen maceralar anlatılıyor. Filin Banyosu, çizimleri, seslendirmesi, anlatımı, hikayesi, müzik ve ses efektleri ile gerçekten canlı ve eğlenceli bir uygulama. Kitabı aynı zamanda İngilizce olarak da dinleyebilirsiniz. Masal üzerindeki davul, bebek, top, kuşlar, yapraklar gibi pek çok obje dokunarak hareket ettirebiliyor ve ses çıkartıyorlar. Özellikle 2-6 yaş arasındaki çocukların seveceği bir uygulama. Bu uygulama ile çocukların eğlenmesi için gönül rahatlığı ile baş başa bırakılabilir veya iştahsız çocuklara yemek yedirme aşamasında dikkatini çekebilirsiniz.






Buna benzer bir diğer eğlenceli uygulama ise BENİM ÇOK AÇ TIRTILIM.Minikler bayılacak. İtiraf etmeliyim ki tırtıl elmayı yerken , gölette yüzerken ve fidanlara su verirken ben de çok eğleniyorum. Benim Çok Aç Tırtılım, ekranda gezinirken çocukları  kendisine çekecek! Birlikte oynayarak, keşfetmesine yardımcı olarak veya renkli oyuncak kutusuna göz atarak eğlenecekler. Onun güzel bir kelebeğe dönüşme macerası el göz koordinasyonlarına da katkı sağlayacaktır.

RADYO BEBEK

Anneler ve bebekleri için özenle hazırlanmış bir radyo uygulaması… Bebek ve çocukların hoşuna gidecek ve rahatlamalarını sağlayacak melodileriçeren parçalardan oluşan bir programları var. Çocukların gün içindeki enerjik saatleri ve uyku saatlerini hesaplayarak bir düzenleme yapılmış. Bebek masalları, şarkılar ve ninniler yayın akışı içerisinde gün boyu dinlenebileceği gibi dilerseniz masal, anne karnı, rahatlatan sesler, doğal sesler gibi 8 farklı kategoriden birini seçerek sizin ve bebeğinizin o an dinlemeye ihtiyaç duyduğu şeye rahatça ulaşabilmektesiniz. Basit bir üyelik gerektiriyor. Yeni üyeler bir hafta boyunca hiçbir ücret ödemeden Radyo Bebek’in tüm özelliklerinden biraz reklamlara katlanarak faydalanabilirler.Ancak bir haftanın sonunda bu özellikleri kullanmaya devam etmek istiyorlarsa uygulamayı satın almalarıgerekecektir.







MİNİKLER ÖĞRENİYOR

Henüz okula başlama yaşı gelmeyen fakat bir takım bilgileri öğrenebilecek yaşta olan okul öncesi dönemdeki çocuklara hayvanlar, meyveler, sebzeler, şekiller, renkler, sayıları öğretmenizi sağlayan ücretsiz ve yararlı bir Türkçeçocuk eğitimi uygulaması. Bir dönem çocukların ilgisini çeken bu tür renkli ve Türkçe seslendirmeli uygulamalar bir süre sonra ilgisini cezbetmese de öğrenileni pekiştirmeye yarıyor kanısındayım.

OKUL ÖNCESİ İNGİLİZCE

Oyunlar ile okul öncesi seviyesinde  İngilizce öğrenmek için hoş bir uygulama. İçerisinde Gölge eşleşen, Renk Topu, Jigsaw alfabeler, Bubbly alfabeler, Bingo alfabeler, Noktalarla Bağlama, Tek tek dışarı, Sıra Tarama, Atlamalı kurbağa, Sıralı Kabuklar, Merhaba PhonicsThis, İlk Mektubu isimlerinde oyunlar var. İngilizce Alfabeyi öğrenme, el-göz koordinasyonunu sağlama, sınıflandırma becerisi kazanma , detaylara dikkati artırma anlamında faydalı olacağını düşünüyorum.

GENÇ MATEMATİK KRALI ÜCRETSİZ

Genç Matematik Kralı oğlumun bir dönem en sevdiği oyun uygulamalarından bir tanesiydi. 5 yaş ve üzeri çocuklara uygun bir uygulama. Matematiği kolay ve esin verici bir biçimde tanıtıyor. Genç Matematik Kralı, Ortaçağ ortamında bir matematik oyunudur; matematik sorularına cevap vererek ve bilmeceleri çözerek level atlıyorsun. Yıldız toplayıp madalyalar alıyorsun ve arkadaşlarınla yarışabiliyorsun. Eğitici gücü, merak uyandırmasında ve matematiği hem eğlenceli hem de sürükleyici bir şekle dönüştürmesinde yatıyor. Oyuncular, kendi başlarına düşünmeye ve birçok alanda problem çözerek matematik kavramlarını farklı açılardan görmeye teşvik ediyor.Sayma, Toplama ve Karışık başlıklı bölümlerden oluşuyor. Her bölüm ise kendi içerisinde 9 seviyeye ayrılmıştır. Bir sonraki seviyeye ancak bir önceki seviye (ler) tamamlanırsa geçilebiliyor.



GÜZELLEŞELİM

İşte benim bayıldığım bir uygulama. E tabi ki önce anneler kendini iyi hissedecek ki bunu sevdiklerine yansıtabilsin. Bayılarak izlediğim ve önerilerini kişisel denemelerimde hep şahane sonuç aldığım bu uygulamayı gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim. Cilt bakımı, makyaj, saç bakımı, saç modelleri ve daha pek çok farklı konuda öğretici  ve yönlendirici bir dolu video mevcut.




40 HAFTA HAMİLELİK VE  MY PREGNANCY TODAY

Hem anne adayları hem de baba adayları için haftalık periyotlarda bebeğinizin gelişimini izleyebileceğiniz oldukça faydalı bir uygulama. Pek çok soru ve kaygılarla dolu hamilelik yolculuğunda resimlerle ve videolarla desteklenen faydalı bir rehber.
Yine benzer bir uygulama MY PREGNANCY TODAY. Bu uygulama Babycenter tarafından yapılmış deli bir şey. İçi dolu turşucuk misali aklınıza gelen gelmeyen hamilelik ile ilgili her süreci videolar,görseller, wish list’ler, takvim ve harika makaleler ile paylaşıyor.







KHT – KOLAY HAMİLELİK TAKİBİ

İbrahim Kürce adlı bir Türk’ün geliştirdiği bu uygulama hamilelik takibi  için takvim formatında bir  uygulama. Bu uygulama ile hamilelik sürecinizdeki değişimleri izlemeniz ve gerektiğinde doktorunuza sunmanız mümkün olabiliyor. Kendi kilonuzu, bebeğin gelişimini, doktor randevularınızı, kasılmaları ve bebek hareketlerini ,  günlük ruh hallerinizi, ilaç ve aşıları takip etmek bu uygulama ile mümkün. Tüm bu takip sistemine girdiğiniz bilgileri korumak için de ayrı bir kullanıcı adı şifre belirleyebiliyorsunuz. Hatta aynı uygulama içinde bir çok hamile kişinin de kaydı tutulabiliyor. Yine bunların dışında haftalık olarak siz ve bebeğiniz ile ilgili olası gelişmeleri de bu uygulama üzerinden okuyabiliyorsunuz.



Umarım bu uygulamalar içinde “oley iyi ki buna rastladım” dediğiniz olur.