24 Ocak 2017 Salı

Sahip olduğumuz tek şey aslında zaman değil,

sahip olduğumuz tek şey şu an! 

Sipariş verdiğim birkaç kitap geldi bugün. Elimde kütüphaneden aldığım ama maalesef bir kaplumbağa hızıyla okuduğum için artık bitirip iade etmem gereken kitaplar olduğundan uzun uzun inceleme fırsatım olmadı yeni kitaplarımı. Hızlıca , heyecanla hepsine şöyle bir göz atabildim sadece ve Eckhart Tolle un Şimdinin Gücü Uygulama Kitabı’ndan kısa bir bölüm okudum ki beni gerçekten harekete geçmek için yüreklendirdi:
“Kendinize şunu sorun:
Yaptığım şeyde sevinç, rahatlık ve hafiflik var mı? Eğer yoksa, zaman şimdiki anı örtüp karartıyor ve yaşam bir yük ya da bir mücadele olarak algılanıyor demektir.
Eğer yaptığınız şeyde bir sevinç, rahatlık ya da hafiflik yoksa, bu ille de sizin yaptığınız şeyi değiştirmeniz gerektiği anlamına gelmezNasıl'ı değiştirmek yeterli olabilir. “Nasıl” daima “ne"den daha önemlidir. Elde etmek istediğiniz sonuçtan çok, bunu nasıl yaptığınıza daha fazla dikkat verip veremeyeceğinize bakın. En büyük dikkati yaşanan anın sunduğu şeye verin. Bu, olanı tamamen kabul ettiğiniz anlamına gelir, çünkü siz en büyük dikkati bir şeye verip de aynı zamanda ona direnemezsiniz.
Siz şimdiki anı onurlandırır onurlandırmaz, tüm mutsuzluk ve mücadele ortadan kalkar ve yaşam sevinç ve huzurla akmaya başlar. Şimdiki anın farkındalığıyla davrandığınızda, yaptığınız her şey -en basit eylem bile- bir nitelik, özen ve sevgi duygusuyla dolu hale gelir.”

Lafı nereye bağlayacak devamını okumadığım için bilmiyorum. Ancak bana bu birkaç paragraf yetti…O anda elimdeki tuttuğum kitabın sıradan bir kitap olmadığını ve ancak kendin üzerinde çalışarak fayda sağlayabileceğin yaşayan bir rehber kitap olduğunu anladım. Belki yeni bir bilgiyle karşılaşmayacağım ama bildiklerimi hatırlatacağına, bilincimin kuytu köşelerine atılmış kırıntıları tazeleyeceğine eminim. 
Şimdiki an’ımı müzik ve kitapla onurlandırıyorum 🎶 📖 
Siz de shoegaze ve post rock tınılarını severseniz burdan buyrun:

▶️ PLAYLIST

12 Ocak 2017 Perşembe

Işığı Arayanların Karanlık Yanı ~ Debbie Ford 📖

Ülkemizde neler yaşıyorsak bunların iç dünyamıza da yansımaması mümkün mü? Şu günlerde sık sık çaresiz, köşeye sıkışmış, güçsüz, yetersiz hissetmemiz anormal olmasa gerek. Yaşanan her patlamanın acısı yüreğimize batıyor, ekonomideki her sallantı bizi endişelendiriyor.. Belki küçük dünyamızda, ailemizle, arkadaşlarımızla ilişkilerimizde yine de mutlu olmaya gayret gösteriyoruz.  Hatta kimi zaman yağan karda,  kuş cıvıltısında, bulutlarda, yağmur sesinde, gün batımında, portakal kokusunda, uzun zamandır dinlemediğimiz bir müzikte içimizi tarifsiz mutluluklar kaplıyor. Bu olan bitenlerin de mutlaka öğreteceği şeyler vardır diyoruz. Fakat bazen doz o kadar fazla geliyor ki bu ağırlığın altından ezilmeden kalkabilmek ve ümitsizliğin hücrelerimize yerleşmesine izin vermemek güçleşiyor.
" Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek istiyordum
Bugün akıllıyım kendimi değiştiriyorum.”
— Mevlana
Bu yıl için aldığım yeşil kaplı küçük not defterimin ilk sayfasına böyle yazmışım...

Zamanla insanın kitaplığı bir hazineye dönüşüyor. Özellikle bitirilen bir kitap birden ummadığınız bir değer kazandı ise rafta adeta ışıldıyor. Ara sıra neden tercih ettiğimi bilemediğim ya da büyük ihtimalle hatırlayamadığım bir kitap buluyorum, okumaya koyuluyorum.… Okudukça hem şaşırıyorum, hem zenginleşiyorum, hem de neden şimdi sorusunu kendime sormadan edemiyorum… Çünkü o kitap büyük ihtimalle uzun bir süredir öylece duruyordu, neden şimdi okumaya koyuldum? Nasıl görünür oldu birdenbire? Tam da en uygun zamanda, ellerim hiç düşünmeden neden bu kitabı çekti?



image


Işığı Arayanların Karanlık Yanı ilişkilerimizi bozan, ruhumuzu boğan, kendimizi geliştirmemize ve arzuladığımız hayatı sürmemize engel olan, hayallerimizi gerçekleştirmemize sınırlar koyan tüm yanlarımızla ilgili etkileyici bilgiler veren bir kitap. Sevmediğiniz, itici bulduğunuz ve en karanlık özelliklerinizi somutlaştırmak için sağlam bir kaynak. Kitap katman katman ilerliyor. Okuyup sadece göz gezdirilecek bir kitap değil. Her bölümün sonunda keyifli ama bir parça da zorlayan alıştırmalar bulunuyor. Oturup ciddi ciddi düşünmek, listeler yapmak ve duygularımıza geniş açıdan bakıp ifade etmemiz gerekiyor. "Alıştırma yapmazsanız, ne kadar onaylasanız da bunlar bir işe yaramaz" diyor kitabın yazarı Debbie Ford.

3 Ocak 2017 Salı

Kalabalıklar bizi çok yalnızlaştırıyor, biliyor musun?



Daha anlamlı bir dünyanın arayışındaysanız, bitkileri, tomurcukları tanımaya çalışmak ve doğanın sunduğu olanakları keşfe çıkmak istiyorsanız güzel bir başlangıç olabilecek bir kitap.
“Damarlarındaki kan okyanuslara ulaştığında
ciğerlerindeki hava bulutlara kavuştuğunda
kemiklerin toprağa karıştığında
doğanın sana değil, senin doğaya ait olduğunu anlayacaksın.

Günün şarkısı Massive Attack tan gelsin. 🎵️ tıkla ve tavşan deliğine düş.