music etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
music etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Eylül 2017 Perşembe

Gecenin Ritmi ~ Yasushi Yoshida


Benim her sene eylül aylarında içine girdiğim bir ruh hali var. Aslında gündelik hayat ne biçim güzel diye düşünmelere doyamam. Bak mesela bir köşe yarat kendine, ister bir metre kare olsun ister bir oda ama içinde seni iyi hissettirecek güzellikleri barındırsın. Sonra bir çay koy mesela kendine, ya da yaz bitmeden al üç beş kilo domates salça yapmayı dene. Dünyada hala güzel domatesler varken bunu dene. Hem sevdiklerine de dağıt. Paylaşmanın neşesi doldursun içini. Çimenlere otur. Basit bir sofra kur, eylülün en güzeli, poposundan bal damlayan incirlerden bulup tükenmeden ye. Şeker kullanmayınca, meyveler nasıl da tatlı geliyor insana.  Havanın serinliği yüzüne çarparken ürpermenin, üzerine ince bir hırka almanın hazzını hisset. Pazara çık. Kendine ait zaman illa ki saatlerce süren aktivitelerden oluşmak zorunda değil ki. Çıtır biberleri, alacalı tombik patlıcanları, kasa kasa üzümleri süzerken bu yazdan sana ne kaldı bunları bir düşün. Tutamıyoruz zamanı bir düşün..

9 Ağustos 2017 Çarşamba

Terapi

Çocukların en sevdiği şeylerden biri kuşkusuz oyun hamuruyla oynamak. Her yerden hamur topladığım günler ve evde hazin hamur denemelerim oldu.Ben bilgisayarda çalışırken oğlum yanımda oynuyor -belli bana süprisli bişeyler hazırlıyor- oyun hamurundan yaptığı yemeği ikram ediyor. Hiç affetmem iştahla yerim 😋 Yemeğimi bitirdikten sonra  “Hadi annecim uyu da dinlen” dedi.. Bu söz nasıl tatlı, nasıl da şifalı. Kokusunu içime çekerek bir anne öpücüğü kondurdum. Bu evlat kokusunu nasıl etsek de saklasak, hiç unutmasak..



Gece gündüz çalışmaları sonrası, arada  bir şeyler öğrenmeye yeni güzellikler keşfetmeye başladığım boşluklardan birinde The Eagle Huntress (Kartal Avcısı Kız) belgeseli ve muhteşem müziğini, diğerinde ise şunu buldum .




Sejkko rumuzlu fotoğraf sanatçısı Manuel Pita’nın, yalnız evleri fotoğrafladığı seriler. Sejkko, Japonca'da “samimi çocuk” anlamına geliyormuş. Seçtiği rumuz gibi fotoğraflarından hissettiğim de tam olarak bu oldu, samimiyet. Biraz rüzgar esmiş gibi.. Kendi halindeliği.. Her türlü sınırlandırmalardan ve sınıflandırmalardan uzaklığı.. Renklerin yumuşaklığı aldı götürdü beni. Renkleri nasıl bu kadar güzel ayarladı? O maviyi nasıl buldu mesela, ışığı nasıl patlattı?

Seriyi taradıkça kalbimde sevecen kıpırtılar duymaya başladım. Yaşama sevinci veren küçük detayları yakaladığım her şeyi sevdiğim gibi, bu fotoğraflardaki detayları, tonları ve yalnızlığı çok sevdim.
Güzel keşifler terapisidir yoğun bir günün.


6 Ağustos 2017 Pazar

Gecenin Ritmi ~ Ajda Pekkan



“Hayatınızda, sizi hiç yargılamayan birisine sahip misiniz? Sadece bir kişi olsa dahi?Eğer sizi yargılamayanlar varsa, onların etrafında olmanın ne kadar şifalandırıcı ve besleyici olduğunun farkında mısınız? Onların eşliğindeyken geçen bir on dakikadan sonra bedeninizin ve tüm varlığınızın ne kadar rahatladığının?

Ya bu kişi siz olsaydınız?” 

25 Temmuz 2017 Salı

16 Temmuz 2017 Pazar

25 Nisan 2017 Salı

Gecenin Ritmi ~ Passenger


Mutlu olduğumuz anlar kadar mutsuz olduğumuz anların da kıymetini bilmeyi, başlangıçları olduğu gibi bitişleri de kutlamayı, ‘kutsamayı’, o anların en büyük öğretmenlerimiz olduğu gerçeğini fark edebilmeyi başarabildiğimiz zaman, içimizde saklı muhteşem ilahi gücü, o ‘sihirli asayı’ elimize alabiliriz ancak.

24 Nisan 2017 Pazartesi

Gecenin Ritmi ~ Coeur De Pirate




Günlük koşuşturmacaların içinde ‘mücadele’ diye adlandırdığımız her şeyi kazanımlara çevirme sanatıdır aslında yaşam.

15 Nisan 2017 Cumartesi

Gecenin Ritmi ~ Altalena



‘Her şey akar; su, tarih, yıldız, insan, fikir’ rüzgar ve mevsimler..  Yaşamın aktığının farkında mıyız her gün, her an? Eğer yaşamın geçiciliği gerçekten kavramış olsaydık, yaşamlarımız ne kadar farklı olurdu.. Yüzümüzü daha çok umutlara çevirirdik, soğuyan kalplerimiz ısınırdı, dert ettiklerimiz epey bir elenirdi herhalde, yüksek sesle susmazdık, önyargılarımız şelale olmazdı, yanılmak ve haklı çıkmak olarak bakmazdık ilişkilerimize.. Dolu dolu muhabbetlerle geçirirdik, daha çok güzelliklere çevirirdik başımızı, vicdan kalpte, merhamet bünyede yerini alırdı. Zamanın geçiciliğini gerçekten idrak etmemiz dileğiyle mutlu hafta sonları.. 

15 Ekim 2016 Cumartesi

Sevgili Sonbahar

Her detayın ayrı bir güzel ve keyifli.


Kimbilir belki dünyanın tüm çocukları yapraklar toplayıp özenle kurutsa, onlardaki mana üzerinde elini gezdirse kolajlar yapsa ne başkasının hakkına gasp eden nesil yetişirdi ne de zalimler..
Elimdeki kitap diyor ki "Bak ve etrafındaki mucizeleri gör. Yalnızca kendine bakarsan yorulursun, bu yorgunluk seni başka her şeye karşı körleştirip sağırlaştırır."
Zamanın unutulduğu okumaların sonunda göğsümde kocaman bir taş kapak açılırcasına hafifleme oldu. Ama yatağından taşan bir nehir gibi değil dingin bir okyanusun huzuru gibi.
Bir mum alevi kadar mükemmel bir geceye eşlik eden:
PLAYLIST

20 Eylül 2016 Salı

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Autumn's Child

There is one spectacle grander than the sea, that is the sky; there is one spectacle grander than the sky, that is the playing children 🎪

🎧  Devendra Banhart - Autumn’s Child

13 Temmuz 2016 Çarşamba

Solumda dağ, sağımda dağ, içimde içimi dağlayan müzikler..


Bu Muse’un nispeten az bilinen ama dinledikçe tam bir duygu keşmekeşi yaşatan sanki yüksek bir yerden insanın üzerine atlayan parçası. Bilindik gelen giriş melodisinin ardında aslında seni neyin beklediğini bilemediğin.
Bu ise sadece bir şarkı değil, bulutlu bir havadır. Kaba saba bir dünyaya yukarıdan bakan bulutlarla kaplı bir hava. 

18 Haziran 2016 Cumartesi

Gecenin Ritmi

Bazen insan kısa kelimelere sığınarak uzun uzun anlatmak istiyor..

27 Mayıs 2016 Cuma

Gecenin Ritmi ~ İbrahim Maalouf


“ … Ama çöldesin şimdi. Öyleyse en iyisi çölün içine dal. Dünyayı ve aynı zamanda yeryüzünde olan herhangi bir şeyi anlamana yardımcı olur. Çölü anlamaya bile ihtiyacın yok: Bir tek kum tanesini seyretmen yeter; o zaman orda Evren'in bütün harikalarını göreceksin.
-Çölün içine dalmak için ne yapmalıyım?
-Kendi yüreğini dinle. Yüreğin her şeyi bilir, çünkü Evrenin Ruhu’ ndan gelmektedir ve bir gün oraya geri dönecektir. ” 
📖 ‘Faydalı bir kitabı ilk defa okuduğum zaman, yeni bir dost edindim sanırım, beğendiğim, sevdiğim bir kitabı tekrar okuduğum zaman da eski bir dosta kavuşmuş gibi okurum’ hissiyatı. İbrahim Maalouf’ un müziği Simyacı’nın ruhuna ayrı bir keyif verdi.

17 Mayıs 2016 Salı

Günün Ritmi


“Hayatı anlamadan geçip gidiyoruz. Olgunlaşmak kalbin daha hassas, kanın daha sıcak, zekanın daha işlek, ruhun daha huzurlu olması demek. İçlerinde böyle bir canlılık, böyle bir hayat coşkunluğu duyanlar dünyanın biricik hakimleridir. Bütün diğer hükümdarlıklar bu saltanatın maddileşmesi, fakirleşmesidir: Bir nevi tiyatro krallığı.” — Cemil Meriç


Hayat, yeşille mavi arasında bir yerde.

4 Mayıs 2016 Çarşamba

Gecenin Ritmi ~ Lhasa


Fonda Lhasa nın duru , insana huzur veren sesi ve dışarıda yağmur, okumak için ne harika bir gece ! Osho’nun  Ben Dini Değil Dindarlığı Öğretiyorum’undan tam da kandil gecesi okuduğum paragraf bir tık fazlasını düşünmelisin diye fısıldadı.  Oysa, oysa sadece güzel bir hikaye yaratmak için buradayız. Güzel hikayeler bırakmak için, başından sonuna bilmediğimiz bu dünyada   🙏
 
“İlk Rus astronot Yuri Gagarin aydan geri döndüğü zaman -o aya bu kadar yakından bakan ve aynı zamanda da dünyaya bu kadar uzaktan bakan ilk insandı- o anda dünyanın bir bölgesini Sovyetler Birliği, bir bölgesini Amerika, bir bölgesini Çin diye tasarlayamadığı için hayretler içinde kaldığını söyledi; bölgeler yoktur. Ve tüm dünya ay kadar ışıltılıdır -bu ışıltıyı görmek için sadece uzaktan bakmak gerekir, çünkü güneş ışınları geri yansıyor. 

Eğer aydan bakarsanız dünya ay gibi görünür ve ay da dünya gibi görünür. Ay ayın üstünde parlamaz; aya ışığını veren yansıyan güneş ışınlarıdır. Yuri Gagarin bundan önce bir mucizenin olacağının farkında değildi: ayın tıpkı dünyaya benzeyeceğinin ve dünyanın da ışıltılı olacağının. Dünya ayın sekiz katıdır, bu nedenle ışığı da sekiz kat büyüktür. Bu müthiş, bu hayal edilemez bir şey. 

Moskova'ya geri döndüğünde insanlar ona sordular: ‘Aydan dünyayı gördüğün zaman aklına gelen ilk düşünce neydi?' 

'Beni affedin’ diye yanıtladı, 'Rus olduğumu tümüyle unuttum. Sadece şöyle dedim, 'Ah, benim güzel dünyam.’ Aklıma gelen ilk sözler bunlardı,' 

Basit bir olguyu görmek için bu kadar uzağa gitmeye gerek var mı? Bu bizim güzel dünyamız. O hiçbir ırka, hiçbir ulusa ait değil; o hepimize ait. Fakat haz duymak için yaşam enerjilerimizi ve güçlerimizi, aklımızı kullanmaktan ziyade ölümü üretmeye çalışıyoruz. Öyle görünüyor ki yaşamın tek işlevi ölümü üretmek. Bu çok saçma. 

Bu gezegenin bin cennet olma kapasitesi var, fakat bu bize bağlı. Zavallı dağlar hiçbir şey yapamaz; zavallı ağaçlar güneşte, yağmurda dans edebilir, fakat bundan fazla bir şey yapamazlar. Tüm atmosferi ölüm istikametinden yaşamı onaylamaya doğru değiştirecek olan sadece insandır. 

Ve bana göre, yaşamı onaylayan insan gerçek dindardır, yoksa her Pazar kiliseye, camiye veya sinagoga gidenler değil.”  

26 Nisan 2016 Salı

Bazen İçimiz ...

Sabah saatlerinde ışıltılı olan günün rengi,  kara bulutların ufak ufak ilerlemesiyle griye dönüşmeye başladı öğle saatlerinde. Zaten meteorolojiden de uyarı geldi, hazır olun sağanak yağmur geliyor diyor. Bahar yine nazlanıyor anlayacağınız. E yağmur niyetiyle de çıkmamıştım ki evden 💦 Çok beğenerek aldığım buz mavisi pantolonum, minik minik çiçekli beyaz gömleğim, stiletto ayakkabılarım, iyice serpilip uzayan saçlarım, pembe makyajım ile ciddi koşuşturmalı bir iş ortamına değil de alışverişe ya da kızlarla buluşmaya gider gibi çıkmıştım.Tam şu anda  Ivana’nın son derece sert bir şekilde sorduğu “Nereye Gidiyorsun?” sorusu geldi aklıma 😊 Nereye mi gidiyorum her sabah olduğu gibi aynı yoldan , aynı insanlardan oluşan iş ortamıma gidiyorum. 


Kahveyi günde bir adete düşürdüğüm için nane ferahlığı içeren yeşil çay favorim haline gelmiş durumda. Karşı dağları izleyerek yudumluyorum. Nerede olursanız olun fincanınızda,  bardağınızda, şişenizde ne olursa olsun veya kiminle olursanız olun, her yeni gün kutlamaya değer bir şeyler mutlaka vardır hayatınızda…

Hepimizin hayatında benzer inişli çıkışlı yollar, benzer sorunlar, benzer umutlar, benzer arzular, benzer korkular ve benzer hayal kırıklıkları var. Dışarıdan tablo nasıl görünürse görünsün. Herkes çok çalışıyor, herkes yoruluyor. Ama dinlenmek de yorulunca anlam kazanıyor.

Günün geri kalan kısmı için ise sizi mutlu edecek seçimlerle dolu bir gün diliyorum…Daha güzel bir hayatı kovalamanız hiç bitmesin.

Biraz kafayı dağıtacak Türkçe müzik fena olmaz derseniz bu playliste buyrun :