10 Haziran 2015 Çarşamba

Farklı Kültürlerden Tercüme Edilemeyen Bazı Kelimeler

Kelimeler ve anlamları arasındaki ilişkiler gerçekten büyüleyici. Dilbilimci olmak iğne ile kuyu kazmak kadar sabır gerektiren bir iş olsa gerek.Bu nedenle de dilbilimciler bir çok duygu ve fikir barındıran sözcükleri çözümlemek, kolay tanımlanamayacak söz öbeklerini anlayabilmek için yıllarını vermişler. Bu tercüme edilemeyen, nadir rastlanan, harikulade kelimelerden bazıları aşağıda. İnternette rastladığım bu çalışmada Sobremesa ve de Komerobi kelimeleri çok hoşuma gitti 😊

Friedrich Nietzche “Words are but symbols for the relations of things to one another and to us; nowhere do they touch upon the absolute truth.” (“Sözcükler yalnızca nesnelerin birbirleriyle ve bizimle olan ilişkilerinin simgeleridir; hiçbir yerde mutlak gerçeğe temas etmezler.”) söylemiyle etraflıca yazıya dökülen her şeyin aktarımını karşılayan tek bir sözcüğün yetersizliği fikrini de ortaya atmıştır.


Iktsuarpok: Dışarı çıkıp birisi geliyor mu diye bakmanıza neden olan bekleyiş ve sabırsızlık hissi.


Komorebi: Ağaçların yapraklarının arasından süzülen güneş ışığı.

Mangata: Ayın suyun üstünde yarattığı ince uzun parıltılı yansıma.

Waldeinsamkeit: Ormanda tek başına, doğaya yakın ve yalnız olma hissi.  
 
Pana Po’o: Unuttuğunuz bir şeyi hatırlamak amacıyla kafanızı kaşıma eylemi.

Culaccino: İçinde soğuk içecek olan bir bardağın masa ya da sehpada bıraktığı iz.
 
Depaysement: İnsanın memleketinde değil de başka bir ülkede olmasından doğan his, sıla hasreti.

Pochemuchka: Çok fazla soru soran kişi.

Sobremesa: Öğlen ya da akşam yemeğinden sonra, o yemeği birlikte yiyen insanların sohbet ederek geçirdikleri zaman dilimi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder