15 Ekim 2015 Perşembe

Böğürtlen Cini ve Sarı Gaga ~ Feridun Oral

Bir kış masalı...

Bir yandan üst üste yaşanan sevimsiz olayların getirdiği iç sıkıntısı, memnuniyetsizlik ve yılgınlık, diğer yandan iş - güç gündelik telaşlar ve okullu yavrucuklu yoğun koşuşturmaca içinde yazmak istediklerim hep bir taslak olarak kaldı ve bir türlü devamını getiremedim. Oysa çok güzel kitaplarla - filmlerle, müziklerle - yolum kesişiyor ve bitirip daha tadına doyamadan okuma listeme bir yenisi ekleniyor. Bazen heyecanlanıp aynı anda birkaç tanesini okumaya çalışıyorum. Aslında okumak işin kolay kısmı çünkü her serbest zamanda mekan gözetmeksizin okumak mümkün artık. Ama zor kısım yazmakta. Çünkü yazmak için önce zihinde iyi bir toparlamak sonra da bilgisayar başına geçmek lazım. Yanı başınızda sürekli oyunlar oynamak isteyen ve bol sorular soran bir yavrucuk varken ve bir de ödevlerden sorumlu bakan olmuşken bilgisayar başında oturmak hakikatten lüks olabiliyor. 
Yeniden umutla, hoşgörüyle, iyimserlikle dolmanın en kestirme yollarından birisi elbetteki çocuk kitapları okumak. Hem çocuğum için hem de kendim için. Birinci kısım zaten rutinimiz ama ben de zevkle yararlanıyorum çocuk kitaplarının saflığından, billurluğundan.





Bu yaz kutladığımız doğum gününde armağan edilen güzel mi güzel bir masal kitabı vardı..Ama kitap kapağı nedeniyle tam böyle soğuk kış akşamlarına uygun gibi görünmüştü gözüme ve kışın okunacaklar rafına ayırmıştım ben de.
Ön kapağındaki resimde karlarla kaplı devasa ağaç gövdelerinden oluşan bir orman, rüzgarda savrulan ağaçların kuru dalları, lapa lapa yağan kar , kızarmış burnuyla gülümseyerek yürüyen çok sevimli bir cin var.Kitabın adından bunun Böğürtlen Cini olduğu anlaşılıyordu .Ama bir dakika ne ön kapakta ne arka kapakta Sarı Gaga yok! Bol resimli, harika ciltli, büyük kare şeklindeki bu kitabı karıştırdıkça Sarı Gaga ile de giriş sayfasında tanıştım ve içindeki naif çizimlerin büyüsüne anında kapıldım.





Aslında bu kitap hem ruha hem göze hitap eden cinsten.. Aynı zamanda yazarı olan Feridun Oral’ın çizimleri öylesine muhteşem ki hepsini çerçeveleyip evin duvarlarına asmak istiyor insan.
Bir de tam uyku öncesinde okunup bitebilecek uzunlukta .Çünkü bazen bu okumalar öyle uzuyor ki bitireyim diye dilim damağıma yapışıyor. 
Masalda, ilk uçma dersinde kanadı bir dala takılıp kırılan minik bir kuş ailesiyle göç edemediği için ona kış mevsiminde ev sahipliğini yaşlı bir ağaç yapar. Kara kışta onu koruyup kollamak için yapraklarını bile dökmez yaşlı ağaç. Fakat daha sonra kuşu bakması için Böğürtlen Cinine teslim ederek yapraklarını döker ve kış uykusuna yatar. Kışı birlikte mutlu geçiren Böğürtlen Cini ve Sarı Gaga bahar gelip ağacı ziyarete gittiklerinde maalesef kötü bir sürprizle karşılaşırlar. Ağaç fırtınalı gecede düşen bir yıldırımla kavrulmuştur. Fakat Böğürtlen cini ve sarı gaganın üzüntüsü, ağacın gövdesinde kalmış yeni filizlenmiş yeşil bir dalla yerini sevince bırakır. O dalı hemen ağacın yanına dikerler ve birlikte her yıl, minik dalın genç bir ağaca dönüşmesini izlerler. Bu mini hikaye çocuklara dostluk ve dayanışmanın güzelliğini anlatmak için harika bir yol …Az ve öz bir anlatım, bol resim..






Feridun Oral Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden 1985 yılında mezun olmuş üretken bir yazar, çizer ve seramik, heykelcilik gibi farklı alanlarla da ilgilenen bir sanatçı. Feridun Oral’ın 1993 yılında yayımlanan bu kitabı Japonya’da düzenlenen “UNESCO-Noma Concour” yarışmasında üçüncülük ödülü almış. Daha detaylı bilgiye bu linkten ulaşabilirsiniz.
Sıcak yatağına uzanan masal bekleyen yavrucuklar eminim ki bu kış masalını çok sevecektir ve annelerin yumuşak anlatımıyla kalpleri ısınacaktır.
Tatlı düşler ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder