20 Mayıs 2016 Cuma

Ev yapımı badem sütü tarifi 🍶

Bazen bir yazıyı yazmayı planlıyor, kafamda tasarlıyor ancak bir türlü bilgisayar başına geçip yazamıyorum. Ama bu  akşam buraya güzel bir tarif bırakmaya kararlıyım. Konumuz başlıktan da anlaşılacağı üzere badem sütü.

Bir yandan süt endüstrisinin bekası için ineklere verilen hormonlar, antibiyotikler, GDO lu yemler diğer yandan bilinçsiz hayvancılık uygulamaları nedeni ile hayvanlarda görülen hastalıklar, sağım sırasında bulaşılar derken içtiğimiz süte olan güvenimiz gün geçtikçe azaldı. Ardından uygulanan ısıl işlemler ile besin değerini koruyup korumadığını, protein kalitesinin yeterli olup olmadığını sorgulamaya başladık. Sonra sütün içinde sütten çok süt tozu olduğunu okuduk, izledik. UHT mi olsun günlük süt mü olsun derken karşımıza  “Çocuğunuz okul sütü içsin mi ?” seçimi çıktı. Bir de baktık okul sütü denilen süt UHT olup arz fazlası olduğu iddia edilen bir süt çıktı, şaşırdık. Sonra hayatımıza laktoz intolerans diye bir kavram girdi ve süt ile süt ürünlerinin alerjik olabileceğini öğrendik. Oysa temel kalsiyum kaynağımızın süt olduğuna yıllarca ne de güzel inanmıştık! Şimdi biliyoruz ki ambalajların üzerindeki çayırdaki mutlu inek resminin arkasındaki gerçekler başka..

Neyse ki canlı beslenme (raw food) incelemelerim ve denemelerimden sonra hayatıma badem sütü ve fındık sütü gibi iki güzel ve besin değeri yüksek lezzet girdi. Pek çok vegan tarifte geçen badem sütünü evde hazırlamak da oldukça kolay.  Badem sütü adı verilen bu içecek elbette ki inek sütünden farklı ancak özellikle veganlar ile laktoz intoleransı sebebiyle süt tüketemeyen kişiler tarafından tercih edilen, besleyici özellikleri ve hoş aroması ile keyifli bir içecek. Pek çok tarifte süte alternatif olarak kullanılabiliyor.



Hazırlama yöntemi oldukça basit ve kısaca şöyle:

  • Bir su bardağı kadar çiğ bademi (işlenmemiş ve organik ) bir gece önceden oda sıcaklığındaki suya koyup yaklaşık 10-12 saat kadar suda bekletiyoruz. Suda bekletme işleminin nedeni içerisinde bulunan fitik asitin suya geçmesi ve bu yolla bir kısmının uzaklaştırılmasıdır. Fitik asit tüm tohumların, baklagillerin dışında bulunan fosfordan oluşan bir bileşendir. Tohumu uygunsuz koşulda filizlenmemesi için dış ortamdan korur. Tohumların bu formu kendileri için yararlı olsa da, onları bu şekilde tüketmek malesef bizim sindirimimiz için pek de faydalı değildir. Çünkü fitik asit magnezyum, demir, çinko, kalsiyum gibi faydalı elementlerle sindirim kanalında çözünmez bir kompleks oluşturur ve onların emilimini azaltır. Bu nedenle uzaklaştırılması iyidir. Çiğ bademi normalde de tüketecekseniz de bu şekilde suda bekletmenizi öneririm.
  • Ardından beklettiğiniz bademin bekleme suyunu süzüyoruz. Suda bekleyen bademler biraz yumuşayıp şişiyorlar. Dilerseniz bu aşamada kabuklarını soyabilirsiniz. 
  • Daha sonra bademleri blender kabına koyarak üzerine  3 bardak kadar su ekliyor ve bembeyaz, ayran renginde  kıvama gelene kadar blenderdan geçiriyoruz. Su miktarını arzu edeceğiniz yoğunluğa göre azaltabilir veya artırabilirsiniz. 
  • Bu karışımı temiz bir tülbentten geniş ağızlı bir kaba  süzerek , sıkıp iyice suyunu çıkartıyoruz. 
  • Bu şekilde badem sütümüzü elde etmiş oluyoruz.Sonuç mu?? Nefiss..
  • Bu sütü buzdolabında kapalı cam kapta 2 gün kadar saklayabiliriz.Yaklaşık 3 bardak badem sütü çıkıyor. 
  • İçindeki malzemelerin doğal olması, ayrıca bir tatlandırıcıya veya kıvam arttırıcıya gerek olmaması iç rahatlatıcı.

 Şefin püf noktaları  😉

  • Ben badem sütümden tülbentte kalan kıyılmış bademlerin bulunduğuposayı atmıyorum, temiz bir bez üzerinde kurutarak bir kavanozda saklıyorum. Badem unu olarak salatalarda, tatlılarda, ekmeklerde kullanılabilir. 
  • Dilerseniz badem sütünüzü tarçın, muz, keçiboynuzu, hurma, kakao gibi alternatif tatlar ile tatlandırabilirsiniz. Yulaf ezmesi ile tüketebilirsiniz. Ya da ev yapımı puding, dondurma, smoothielerinizi badem sütü ekleyerek lezzetlendirebilirsiniz. İçim aşamasında buz katabilirsiniz. Milkshakeleri şenlendirebilirsiniz. Artık o kısım hayal gücünüze ve mutfak pratiğinize kalmış  😋 







✔ Badem sütü olarak adlandırılan bu içecek vitamin, mineral, flavonoid ve antioksidanlar açısından zengindir. Oldukça kaliteli bir magnezyum ve manganez kaynağı. Aynı zamanda kalsiyum bakımından zengin  ve 1 bardak badem sütü günlük kalsiyum ihtiyacının %30’unu karşılayabiliyor. BademE vitamini deposu olarak biliniyor. 1 bardak badem sütü günlük ihtiyaç duyulan E vitamininin %125’ini karşılıyor. Bilirsiniz saç , kaş, kirpik bakımında ilk akla gelen badem yağıdır. En çok da E vitamini nedeni ile bu tür dokulara fayda sağlar. Onun haricinde içeriğinde bulunan bitkisel yağlar hayvansal yağlardan farklı. Sinirsel iletim ve bağışıklık sistemi için önemli bir çoklu doymamış yağ asidi olan omega 3 de içermektedir.

Ancak unutmamak gerekir ki hem badem hem de fındık allerjen gıdalardandır. Ayrıca guatrojenik gıdalar  sınıfından olduğunu öğrendiğim badem aşırı tüketiminde tiroid bezine zarar vererek tiroit bezinin büyümesine ve guatra sebep olabilmekteymiş. Badem sütü uygun miktarlarda, aşırıya kaçmadan tüketmekte fayda var. Ancak tiroid bezlerinin fonksiyonu yetersiz olan kişilerin badem sütü tüketmemesi daha uygun olabilir. Siz yine de bu yazıyla sınırlı kalmayıp denemeden önce bu konuda bilimsel yazılara yayınlara bir göz atın derim.

Diyeceğim o ki vegan olun ya da olmayın badem sütünün besleyiciliğinden ve lezzetinden zaman zaman faydalanmanızı öneririm.Şişede ofise getirme zahmetine değecek kadar hoşunuza gidebilir. Denemekte geç kalmayın derim. Ancak şu da var. Herkesin beslenme anlayışı farklı, çünkü içinde yetiştiğimiz ve yaşadığımız aile farklı, sağlık durumumuz, coğrafi koşullarımız, günlük aktivitelerimiz, pencereden her sabah gördüğümüz manzara, okulumuz, işimiz, bakmakla sorumlu olduklarımız farklı.. O nedenle benim yazdıklarımı aslında tavsiye olarak değil de sağlıklı beslenme konusunda ilham verici notlar olarak görmenizi tercih ederim. 

Sağlıklı beslenme konusunda bilgilenmekle bu bilgileri pratiğe geçirmek gerçekten çok farklı. Çünkü lezzetli alternatifler bulmanız gerekiyor. Zaman ve çaba harcamanız gerekiyor. En önemlisi de bir gün iki gün değil sürekliliğini sağlamanız gerekiyor. Ancak şu var ki bu yolda her küçük adım güzel bir ilerleme sağlar ve bilinçli gayretlerimizin sonucunda daha pozitif, daha neşeli, aktif  ve yaşam dolu olabiliriz.




Bu da kalite kontrol departmanımızın onayı  😋
Bu postun 21 Mayıs Dünya Süt Gününe  denk gelmesi de biraz ironik oldu bu arada. Bu vesile ile Dünya Süt Günümüz şimdiden kutlu olsun. 
Afiyet olsun. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder