7 Nisan 2017 Cuma

Temple Grandin



📌  Bu hafta sonu için size güzel bir film önerim var. Temple Grandin biyografi türünde 2010 yapımı ödüllü bir film ve Temple Grandin’in yaşam öyküsünü anlatıyor. Temple Grandin kim derseniz 1947 doğumlu, Amerikalı hayvan bilimi uzmanı. Ayrıca Colorado Devlet Üniversitesi'nde profesör, yazar ve hayvancılık sektöründe hayvan davranışları alanında danışmanOtizmli olup aynı zamanda  otizm aktivisti. Hug box (sarılma kutusu) ismi verilen, otistik çocukları sakinleştirmek için kullanılan bir cihaz geliştirmiş bilim dünyasına oldukça katkı sağlamış bir kişi. Otizmi bir avantaja dönüştürerek pek çok mesleki başarıya da imza atmış. Bu yönüyle de bu filme konu olmuş. Tasarladığı çiftlik ve mezbahalar ABD, Kanada, Avrupa, Meksika, Avustralya, Yeni Zellanda gibi bir çok ülkede kullanılıyor. Kuzey Amerika'nın yarısı onun besi sığırları için tasarladığı ve “center track restrainer system” adını verdiği sistemi kullanıyor. Sığırlar için tasarladığı kıvrımlı kanal sistemleri dünya çapında kullanılıyor ve çiftlik hayvanlarının davranışları ve bu hayvanların kaçış alanı (flight zone) prensipleri ile ilgili yazıları da, çiftlik hayvanları üzerindeki stresi azaltmaya çalışan bir çok insana yardımcı oluyor.
📌 Otizmli bir kadının hayatından kesitler sunan film, aynı zamanda bizi onun çabalarına, acılarına ve başarılarına da ortak ediyor.  Pek çokları tarafından zannedilenin aksine otizmin zihinsel bir hastalık olmadığını çok güzel işlemiş. Karakteri canlandıran Claire Danes’in oyunculuğuna hayran kaldım. Daha sonra öğrendiğime göre Emmy ödülünü kazanmış. Mimikleri, bakışları, ses tonu olağanüstüydü. İlk kez otizmle, Dustin Hoffman ve Tom Cruise’un oynadığı Oscar Ödülü kazanmış, 1988 yapımı Yağmur Adam “The Rain Man” filmi ile tanışmıştım. O zaman filmde Dustin Hofman’ın oynadığı Raymond adlı otizmli karakter içine kapanık, iletişim bozukluğu olan ancak son derece ileri seviyede matematik zekasına sahip bir karakteri canlandırıyordu. Hiç unutamadığım bir film olmuştu Yağmur Adam.
📌 Temple Grandin’de geçen cümlelerden biri vardı ki beni çok etkiledi. “Farklı ama eksik değil”  Temple ’ in annesinden duyduk aslında bu cümleyi. 4 yaşına gelen kızının konuşmaması, davranışlarının tuhaf olması nedeni ile kızının farklı olduğunu ama zekasında hiçbir problem olmadığını biliyordu ve diğer insanların onunla alay edip ezmesine izin vermeyip, onun gelişimi için vazgeçmeden çabalayışı beni çok etkiledi. Bu sayede Temple asosyal bir çocuk olmadı.  Bu tür rahatsızlıklarla mücadelede ailenin yaklaşımı, vazgeçmemesi gerçekten çok önemli. Şunu anladım ki otizmli bir çocuğun annesi olmak demek bitmeyen bir çaba demek. Ve otizmli çocukların dünyaya açılan en önemli pencereleri anneleri… 
📌 Otizmli bir çocuğun okulda yaşayabileceği problemleri, dışlanmayı izlemek iç burkucuydu. Ama lisede fen öğretmenin ona destek çıkması ile yepyeni bir kapıyı aralamış oldu. Kendi zekasının, kendi resmetme yeteneğinin farkına vardı. Çünkü o aslında herkesin aynı görsel hafızaya sahip olduğunu düşünüyordu. Bunun böyle olmadığını anlamaya başlayınca içindeki potansiyeli açığa çıkarabildi. Bu farkındalık sonrasında Temple da olaylar, engeller karşısında önünde hep bir kapı olduğunu düşündü ve onu aralamaya karar verdi. Aslında bu hepimizin hayatında zaman zaman yaşadığımız bir durum. Bazen bir şeyleri ancak önümüzdeki kapıyı açma cesareti gösterebilirsek başarabiliyoruz.
📌 Liseden sonraki yazı teyzesinin çiftliğinde geçiriren Temple, çiftlikte yaşayan büyükbaş hayvanlar ile ilginç bir bağ kuruyor. Bu bağdan hareketle kendi duygusal eksikliğini gidermeyi ve hayvanlara daha “insancıl” bakım ve kesim hizmetleri verilmesini sağlayan yolları keşfediyor. Farklı bir yaşam algısı ve öğrenme biçimi olduğunu topluma kanıtlamak için inanılmaz çaba sarf eden Temple, lisans sonrası yüksek lisans eğitimini başarı ile sürdürüp farkındalığını en üst seviyeye taşıyarak otizmli bireyler için de çalışmaya başlıyor. 
📌 Biyografi türündeki filmleri ve kitapları çok seviyorum. Çünkü gerçeklik hissi ve  insanların neler başardığını görmek benim için ciddi bir motivasyon sağlıyor. Ben sevgili arkadaşım Dilek sayesinde bu film ile tanıştım ve Temple Gradin unutamayacağım filmler arasına girdi. Temple Gradin ailesinde, etrafında otistik bir birey bulunan herkesin umudu olmayı başaracak bir film. Başta eğitimcilere ve ebeveynlere olmak üzere ben de herkese hem filmcilik hem de hikaye olarak çok güzel olan bu filmi izlemesini tavsiye ederim. Ayrıca Grandin in TED konuşmalarını dinlemek de oldukça keyifli.

Einstein’ın da dediği gibi “ Aslında herkes dahidir. Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız, tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir.” 
Ne mutlu her ne zorlukla karşılaşırsa karşılaşsın kendi potansiyelini açığa çıkarabilenlere.. 🙏 
İyi geceler. ⭐️💫

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder