“kafalarının içinde” olduğunu duymak istemezler.
Hiç düşündünüz
mü, mesela hayatımızda bizi mutsuz etmesi gereken hiçbir durum yokken yine de
neden bir türlü arzu ettiğimiz mutluluk halini yakalayamıyoruz? Neden
geçmişimize takılıyor ve onlara üzülmeye devam ediyoruz? Peki korktuğumuz şeyin
gerçekleşme olasılığının olmadığını bilmemize rağmen neden korkmaya devam
ediyoruz? Neden fobilerimiz var? Uçağa, feribota, otobüse, asansöre binemeyen,
hatta korkuları yüzünden evinden çıkamayan insanlar var. Yine kaygıları nedeni
ile saatlerce ellerini yıkayan, kapı tokmaklarına, paraya elleriyle
dokunamayan, sürekli temizlik yapan insanların sayısı azımsanamayacak kadar
çok. Anksiyete, depresyon, panik atak, anoreksiya, çeşitli obsesif bozukluklar ise neredeyse artık grip kadar yaygın .
Fiziksel hastalıklar somuttur. Bir yerini kıran kimse bunu açıklamaktan
veya yardım istemekten utanmaz, çekinmez. Oysa zihinsel çatışmalarının
inkarı içinde olan insanlar sıklıkla bunların fark edilmesinden korku
duyar ve psikiyatristlerden kaçınır. En son çare gibi görünür artık
psikologlar ve de psikiyatristler.
“Bir
Psikiyatristin Gizli Defteri” ni
ilk olarak birkaç sene önce bir doktor arkadaşımın kitaplığında görmüştüm. Hatta
hemen yanında da benzeri bir kitap olan Oliver Sacks’ın “Karısını Şapka Sanan
Adam” gibi unutulmayacak türden isme sahip kitabı duruyordu. Her ikisi de o zamandan
bu yana aklımda olsa da sıralamada hep önlerine geçen başka kitaplar olduğu
için okumak ancak bu hafta mümkün oldu.
“Bir
Psikiyatristin Gizli Defteri” deneyimli bir psikiyatrist olan Dr Gary
Small ve
yazar eşi Gigi Vorgan tarafından birlikte kaleme alınmış. Yukarıda
sıraladığım sorularıma ve daha fazlasına ışık tutan zihin açıcı bir
kitap oldu.
Orijinal
baskısında “The Other Sides Of The Couch
(Kanepenin Öbür Tarafı): A Psychiatrist Solves His Most Unusual Cases ”
gibi oldukça çekici bir ismi ve kapağı olan bu kitabın -muhtemelen daha iyi
pazarlamak adına- Türkçe de tercih edilen adı ve alt başlığı “Bir Psikiyatristin Gizli Defteri: En Sıradışı
Vakalar” olmuş. E haliyle böyle
bir ad ile okuyucuya sunulduğunda elinizde çok gizli ve sıradışı hikayelerle
dolu gizemli bir defter tutmakta olduğunuz algısı oluşuyor. Ama ortada ne bir
gizli defter ne de gizli hikayeler var. Fakat kitabımın
üzerindeki 54. baskı ibaresine bakarsak ismin cazibesi amacına ulaşmış görünüyor.
Dr Gary Small
kitabında 1979 - 2009 yılları arası yani 30 yıllık kariyeri boyunca yaşadığı en
alışılmadık vakalar arasından 15 tanesini seçerek okurları ile
paylaşmış. Bu
vakalardan kimisi toplumda ender olarak rastlandıkları için sıra dışı,
kimisiyse
ilişkilerin karmaşıklığı nedeni ile sıra dışı olarak seçilmiş. O nedenle
çok ilginç vakalar beklentisi ile kitabı okumak sizi hayal kırıklığına
uğratabilir. Fakat bence yine de yeterli derecede ilginç vakalar mevcut.
Kitapta bahsedilen
insanlar ve olaylar, gerçek hastaları ve onların duygusal mücadelelerini temel
alıyor. Ancak elbette ilgili kişilerin mahremiyetini korumak için bazı
diyaloglar, mekanlar ve durumlar değiştirilmiş ya da kurgulanmış.
Kitabın en çok
beğendiğim yönlerinden biri yazarın her bir vakayı kendi meslek hayatına uygun
bir kronolojik sıra ile anlatması oldu. Okulu onur derecesi ile bitirmiş, 1
yıllık dahiliye stajını yapmış ve Harvard’ın kabul ettiği 27 yaşında genç bir
psikiyatrist olarak başladığı yolculuktan deneyimli, saygın ve uzmanlaşmış bir
doktor olana kadar geçen süreci kendi duygularını da katarak anlatmış.
Kitaplar
arasından sıyrılıp klinik tecrübe girdabının ortasında kendini bulan doktor işe
ilk başladığında henüz çaylak bir asistan doktor iken bir süre kendisini nasıl
rol yapar gibi hissettiğini, zorlandığında akıl hocalarına ve gözetmenlerine
koşup süpervizörlük almak durumunda kaldığını, korkularını, hatta psikotik bir hastasından yediği
tokadı bile kitabına açık yüreklilikle yazarak çıkardığı dersleri somutlaştırmış.
Farklı vakalarla ilgilendikçe sezgilerine güvenmesi gerektiğini, olumsuz
şartlarla karşı karşıya kaldığında mizahın kaygılarıyla baş etmekte entelektüel
bir çıkış yolu olabileceğini adım adım deneyimliyor. Kariyerinin ilerleyen
safhalarında deneyim ve özgüven kazandıkça da hastalarını dinleme ve anlama
konusunda, onlarla terapötik ittifak kurmada daha iyi bir noktaya geliyor. Bu yönü
ile meslek hayatının başında olanlar için anlamlı mesajlar içeriyor.
Bana göre “Bir Psikiyatristin Gizli Defteri”, sıra dışı vakaları
anlatan bir kitap olmaktan öte, bir psikiyatristin zihnine, teşhis ve tedavi sürecine
ve mesleki yaşamına ayna tuttuğu için son derece ilgi çekici.
İlerledikçe beni saran elimden bırakmadığım bir kitaba dönmeye başladı..
Bu tür
kitapların yazımında dil ve akıcılık
önem taşır. Çünkü tamamen tıbbi terimlerden arındırmak pek mümkün olmaz. Buna
rağmen okuyucunun kitaptan sıkılıp kitabı bir köşeye bırakmasının da önüne
geçmelidir. Bu yönü ile sade ve anlaşılır bir kitap. Tıbbi terminoloji
ve akademik üslup dozunda kullanılmış ve sıcak, yer yer mizah ile çeşitlendirilmiş
bir dil ile hazırlanmış. Ayrıca olayların arasında yer yer Gigi'yle (eşi)
tanışması, çocukları ve ev hayatından da kısaca bahsediliyor. Kendi özel
hayatından kesitler de içerdiği için rahat okunuyor.
Kitabın sevdiğim
yanlarından bir diğeri de en son kısımda her vakada Dr. Small’ ın hem faydalandığı
makale, kitap gibi kaynakların hem de kendi bilimsel çalışmalarının dökümünün bir
bir listelenmesi oldu. Vakti ve ilgisi olanların daha detay araştırma yapmak
için epey fayda sağlayabileceğini düşünüyorum.
15 farklı
bölümden oluşan bu kitapta en sevdiğim bölüm oğlu için delicesine endişelenen,
hastalık hastası bir anneyi konu alan “Delicesine
Endişeli” adındaki bölüm oldu. Bu bölümde psikolojik
rahatsızlıkların fiziksel rahatsızlıkları nasıl tetiklediğini de iyi bir
şekilde işlemiş yazar.
Ciddi bir
araştırma ve hazırlanma geçmişine sahip olduğunu düşündüğüm bu kitabın sıradan
her okur için “zihinsel” bir yolculuk, psikoloji ve psikiyatri ile ilgilenenler
içinse faydası dokunabilecek bir kaynak olduğunu düşünüyorum. İnsan
beyni, nöroloji, psikoloji, ruh sağlığı ilgi alanınızdaysa es geçmeyin
derim.
Kitabı okurken kendinizi, insanoğluna hayatı dar eden şaşırtıcı
tuhaflıklar, kaygılar üstüne düşünürken bulacaksınız.
Bölümleri birbirinden hemen hemen bağımsız olduğu için de yolculukta ve
bu soğuk günlerde kısa molalarda keyifle okunacak bir kitap
🍵📚
Şunu söylemeden de geçemeyeceğim; psikiyatri
gerçekten çok elzem ve derin bir alan. Umarım psikiyatrik yardım almak
insanların gözünde daha da normalleşir ve çözümü olan rahatsızlıklara sahip
insanlar, boş yere çözümsüzlük içinde bocalamaya ve çevresindekilerinin hayatını da zorlaştırmaya devam etmezler.
Keyifli geceler..Gecenin müziği de eski metalcilerden kimler kaldıysa onlara gelsin
🎵🎵️
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder