Bugün bahsedeceğim kitabı aslında epeydir yazmak aklımda. Tam da kış vakti şahane öneriler içeren bir kitap. Çünkü kime selam verseniz hasta, çocuklar hasta, gençler hasta, herkesin dilinde kar yağmadığı için bu denli bir salgın olduğu hikayesi..Gerçekten de doğanın takvimine göre kış olsa da camdan baktığımızda durum pek de öyle değil.
Bazen hastalanırız. Geceler sabaha kadar uyuyamayız. Ve modern tıp bize yardımcı olamaz. Dr lar bizi anlamaz. Ekmek peynir gibi yazılan ilaçlarla durum daha da kötüleşir. Sinirleniriz. İhanete uğramış hissine kapılırız. Sonra kendimizin bir şeyler yapması gerektiğini kabulleniriz. Yeni çıkar yollar ararken 2000 yıldır gözümüzün önünde duran şifalı bitkilerin farkına varırız.
Ancak umut tacirleri ve şarlatanlar nedeni ile bitkiler konusunda güvenilir bir kaynak ya da işinin ehlini bulmak da öyle zordur ki bu da yeni bir kaos yaratır bizim için. Araştırmalarım sonucunda bulduğum en müthiş bitki bilimci, bitki sevici , şifalı bitkiler uzmanı, yazar, öğretmen, bilge, seyyah Stephan Harrod Buhner oldu. Zat-ı muhterem ile ilk tanışmam Yeryüzü İle Konuşma Sanatıadlı kitabı oldu. Beni o kadar etkilemişti ki iki defa okuduğum ender kitaplardandır. Hep elimin altındadır. Ardından Bitkisel Antibiyotikleri (Herbal Antibiotics) yani birazdan elimden geldiğince bahsedeceğim kitabını okudum. Sonra bir üçüncü kitabı derken Buhnerci oldum çıktım.
Okumaya niyetliyseniz çayınızı kahvenizi alın. 🍵 Bu yazının uzunluğu için şimdiden özür dilerim değerli okuyucu. Bilgisayar başına oturabilmişken yazabildiğim kadar yazacağım. Konu herkes için önemli olmasına rağmen özellikle yörüngesinde “sağlık” olanların ilgisini cezbedeceğini düşünüyorum.
Bitkisel Antibiyotikler in TR çevirisi içerik olarak iyi ve faydalı bir kitap olmasına rağmen okurken pek çok defa keşke bitki görselleri ile de desteklenmiş olsaydı diye geçirdim içimden. Türkçe çevirisi maalesef çok tat vermedi. Ayrıca 2. Baskısının orijinali 450 sayfa kadar olan bu kitabın Türkçe meali sadece üçte biri kadar. Okurken hep bir eksiklik hissi. Artık nasıl sadeleştirildi ise ya da kitap sonraki basımlarda mı genişletildi bu kadar bilmiyorum.Arkasında kaynakçalar veya referanslar gibi bölümleri de yok maalesef Türkçe çevirisinde. Hal böyle olunca yine ikinci baskısının orijinalini epub formatında edinip okumak durumunda kaldım. İyi ki de böyle yapmışım. Çünkü her kuruşa değecek muazzam bir hazine ile karşılaştım.
Bu kitabın içerisinde otlar ve ağaçlar, hastalık ve şifa, varoluş ve denge var. Her şey kutsal bir bütünün parçası değil mi?